" width="160" height="600" />
REKLAM ALANI

(160x600px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
" width="160" height="600" />
REKLAM ALANI

(160x600px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Samandağ Ayna Haber

31 Mart 2024 seçimlerini boykot alternatif mi? “BİZ SEÇERİZ KENDİMİZİ. BİR SEÇİLMİŞLİK YOKTUR.” HAYY’di

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
31 Mart 2024 seçimlerini boykot alternatif mi? “BİZ SEÇERİZ KENDİMİZİ. BİR SEÇİLMİŞLİK YOKTUR.” HAYY’di
215 views
25 Mart 2024 - 14:22
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Mimar Gizem CABAROĞULLARI yazdı…

Hatay’da 414 gün önce büyük bir doğa olayını, afet olarak yaşamış bizler ve hiçbir şey yaşanmamış gibi, her seçim döneminde olduğu gibi; bu seçim döneminde de birbirini tekrar eden seçim çalışmaları.

Nasıl mı; çevre kirliliğinden dem vurup, her yeri afişlerle doldurup seçim sonrası duvarlarda bırakmak!

Dün birbirine kanlı bıçaklı olup, bugün kazanmak için her yol mubah diyen bir yerden şaibeli isimlerle yol almaya çalışmak!

Seçim otobüslerinde ve konvoylarda harcanan yakıt, afişler ve pankartlara harcanan para! İleride belediye kaynağını nasıl kullanacaklarının işareti mi?

Kırkı çıksa da acısı dinmemiş güzel memleketimde davullarla zurnalarla ölülerimizi unutan ve unutturan seçim çalışmaları!     

Siyasi seçimleri şehirlerimizi yönetenleri seçmek olarak görmekten vazgeçmeliyiz. Bu seçimlerde kimin iktidar, kimin muhalefet olacağına karar verdiğimizi hatırlamamız gereken noktada değil miyiz? Hatay’ı Şahsi meselesi gören canım ATAM. Çeşitliliğin ve farklılıkların olduğu yerde bilinmek isteme hali ile yaşamı var edenden ilham alarak, çok partili hayata geçiş ile demokrasiyi hâl etmeyi ve ülkenin ancak farklılıkların birlikteliği ile daha iyi yönetilebileceğini bildiğinden bunun tohumunu ekmedi mi?

Biz çeşitliliği, rengarenk olmanın güzelliğini öncelikle kültürel olarak yaşayanlar bunun gücünü zaten biliyoruz değil mi? 

Son zamanlarda yaşanan siyasi seçimlerin içinde olan, sadece seçim zamanı iktidar olma hırsı (seçimi kazanmak) ile tek partili sistemin bilincinin geri gelmiş olduğu gerçeğidir. Ne yazık ki bunu köklendireninde yalnızca muhalefete seçilenin kaybettiğini düşünmesi yanılgısı değil mi? Aslında sadece pozisyonlar belirlendi. Tabi bunun böyle algılanması ve yaşanmasının bir diğer sebebi maalesef ki günümüz siyasi partilerinin hepsinin tek elden yönetilmesidir.

Seçimlerde ki amacın iktidar ve muhalefetin yönetimi birlikte yürütmesi niyeti olduğu unutturuldu. Şeytan nefsimiz aracılığı ile iş başında. Hepimize “Ben ve benim fikirlerim ile aynı olan başa gelirse iyi olur halini hissettiriyor.” (Euzu billahi min kelimet ena ) bu sebeple olsa gerek hepimiz bilinçaltlarımızda tek partili yönetimi isteme halindeyiz.  

Peki, bizler ideolojimize yakın olan partiye yıllardır Hatay’da iktidar olma gücünü verdik. Hatta aynı ideolojiye sahip ilçe belediyeleri bile birlikte iş yapamadı değil mi? O halde mühim olan sizce de yönetime talip olanların seçim sonrası uyum ve saygı içinde pozisyonlarını kabul ederek halka hizmet etmeyi amaç edinmeleri değil mi?

Geçmişe bakalım. Mesela Başkan adayı olmak için başvuru yapan her yürek sadece “BAŞKAN” olursa icraat yapabileceğini düşünüyor olsa gerek ki, seçim sonuçlarından sonra hiç bir adayı yönetime katkı sunan ya da doğru bulmadığı şeye karşı çıkan halde pek göremiyoruz değil mi? Seçim zamanı ortaya çıkıyor abilerim, kardeşlerim… Tabi iktidar olanın bilincinin de buna izin vermemesi de bu halin devamlılığını sağlıyor olsa gerek…

Meclis üyesi adaylarımız da aynı değil mi? ‘Kazanır listeye girersem, bana yetki verirseniz bildiğimi yaparım’ dediklerini duyduk ve yaşadık şimdiye kadar. Ha yetki verdiğimiz ve kılını kıpırdatmayanlar konumuz değil şu an.

Halbuki bu yola baş koyanın seçilse de seçilmese de hizmete ve yardıma devam edeceğine söz vermesi lazım değil mi? 

Şimdiye kadar bu şekilde olmadıysa da doğa olayını afet olarak yaşamış bizler için şu andan sonra bu şekilde olmalı (hakiki haline dönmeli). Seçim sonucu iktidar olan prensip ve projelerini işletirken seçim sonucu muhalefet kısmında kalanlar bir köşeye çekilmek yerine muhalefet koltuğuna seçildiğini kabul etmelidir.

Gizem CABAROĞULLARI olarak,

– Bütün partilerin genel ve yerel siyasette tek elden yönetildiği kanısı taşıdığımdan;

– Geçmiş dönemlerde taraf olma halinin iktidara gelen için merkezi hükümetteki bilinç ile aynı olduğunu gözlemlemiş ve kısmen yaşamış olmamdan; (doğa olayını afet olarak yaşamış bu topraklarda seçim sonrası süreçte şahsımın eylem ve ifadelerinin eşit mesafeden duyulması ihtiyacı ile)

– Cumhuriyet Halk Partisinin aday belirleme ön seçimlerinde yaşanan talihsiz, “yurt dışında olan babamın yerine oy kullanımı” olayı ve bununla ilgili ne tarafıma ne de kamuoyuna bilgi verilmemesi üzerine, seçimlerin sağlıklı bir bilinçle uygulanmayacağı deneyimi ile 

31 Mart 2024 yerel seçimlerini BOYKOT edeceğimi belirtmek isterim. 

(Boykot halimin ve şu an yurt dışında ve il dışında olan aile bireylerimin boş pusulalarının takipçisi olacağımı da belirtmek isterim.) Bu yaşanılanlardan ötürü bütün partilerin sandıkları daha sıkı denetlemesini ve sağlıklı bir seçim sonucu olmasını temenni ediyorum.) 

Oylarda yapılan her hileli hâl insanın demokrasi ihtiyacına vurulan büyük bir darbe değil mi sizce de?

31 Mart 2024 seçimlerini BOYKOT kararım şehrimizin yönetimi, onarımı, korunması vb. konular üzerinde elimden geleni yapmayacağımı göstermemektedir. Sadece tek yolun siyasetten geçmediğini hatırlamamdan ve günümüz siyaset bilincinin ne yazık ki köklü çözüm olmadığını düşünmemden dolayıdır. Türkiye Cumhuriyetinin ve Hatay’ın bir evladı olarak Rabbimin verdiği kudret ile ve almış olduğum öğretim ve deneyim ile (karıncanın yangına su taşıması misali) saha da olmaya hakikati büyütmeye ve batılı küçültmeye devam edeceğimi belirtmek isterim. 

Geçtiğimiz günlerde Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP), TMMOB ve yerel mimarlar ile bir araya gelme toplantısına katılmama sebeplerime gelince;

Doğa olayını afet olarak yaşamış bizlerin, şehrin onarımında tek söz sahibi meslek grubunun MİMARLAR olmadığını bilmem (bu hatayı “HATAYI İHYA PROJESİ” olan Türkiye Tasarım Vakfı da yapıyor.) ve diğer mühendislik meslek gruplarının davetli olmaması hali bana toplantının en değerli şey olan “zaman kaybı” ve “göstermelik” olduğunu hissettirdi. Katılmayı uygun bulmama rağmen Samandağ Türkiye İşçi Partisine, şehrin onarımına dair ifadelerini laftan öteye taşıma adımı gösterdiği için teşekkür ediyorum.

– Afet sonrası süreçte dayanışma içerisinde olduğum bütün sivil toplum kuruluşlarının en büyük yanılgısının yereli duymadan hareket etmeleri olduğu gerçeğinden yola çıkarak, öncelikle sadece yerel mimar ve mühendislerle bir araya gelinmesinin daha sağlıklı olacağı kanısındayım.

TMMOB a gelince; Afet sonrasında sadece konuşmayı ve yazmayı amaç edinen icraat ve eylemlerini göremediğimiz muhalif bir kurum değil mi? 

Mesela Afet sonrası;

– Sağlıklı Geçici Barınma basamağının atlanmasına göz yuman ve bir neslin konteynerlerde büyümesinin ortağı olan kurum değil mi?

– Rezerv alan toplantılarında sesi yeterince güçlü çıkmayan kurum değil mi?

– Rezerv alan konusunda Türkiye Tasarım Vakfı ile bir grup yerel mimarı Hatay’ın merkezinin bir parçasını tasarlamaya sevk eden kurum değil mi?

– Şehrin bütün planlaması yapılmadan imara açılmasına yeterince ses çıkarmayan kurum değil mi?

– Gerek Mithat NEHİR döneminde, gerek Refik ERYILMAZ döneminde Oda Yönetimi aynı kişiler aynı bilinç değil mi? (Şu an ki Oda Başkanı 2019 revize imar planında şu an ki belediye başkanı Refik ERYILMAZ ile birlikte korunması gereken çarşı merkezi dokusunu ve tabi ki halkın cebini düşünmek yerine, arabaları ve bina otoparklarını düşünerek ön çekme mesafesini 5 m olarak uygun gören bilinç değil mi?)

İnsanın ve doğanın ayrılmaz birer unsur olduğunu hatırlayan bir mimar olarak mevzuata ve yasalara uymayı öncelikli buluyor olmama rağmen, kentin dokusunu, kültürünü ve insanının ekonomisini de korunmaya değer buluyorum. İkisinin birlikteliğinden maksimum verim elde edebilmeliyiz.

Yani sevgili abim, ablam ve kardeşim; “BİZ SEÇERİZ KENDİMİZİ. BİR SEÇİLMİŞLİK YOKTUR.” HAYY’di. Diyerek; 31 Mart 2024 seçimlerinde bütün adaylara sağlık, esenlik ve huzur diliyorum. Bu konuda kazancın ve kaybın olmadığını bir kere daha hatırlatmak istiyorum. 

İktidara gelen yönetimden ilk iş olarak;

Bu seçim döneminde var olan bütün belediye başkan aday adayları, bütün belediye meclis üyesi adaylarını seçimi tek yol olarak görmeyen “BİZ” lerle, seçim gündemini 1 Nisan itibari ile pozisyonlarını kabul edecekleri şekilde kurulması gereken “HAKİKİ BİR KENT KONSEYİNİ” oluşturmaya davet ediyorum. 

Göreve gelecek Başkan ve Meclis Üyelerinden kamuoyu adına (önceki dönem mağduriyetine şahit olduğum vatandaşların varlığı bilgisiyle) talebim; gerçekleşecek meclis toplantısı gündeminin 1 hafta öncesinde kamuoyuyla paylaşılıp, meclis toplantısından sonra katılımcı halkında görüşlerinin sorulmasıdır.   

İktidara gelenin seçim çalışmasında yaptığı gibi kapı kapı gezerek her meslek grubundan ve her yaştan bireylerle memleketlimizi kurulacak KENT KONSEYİNE katkı sunmaya; sevgi ve saygı içerisinde davet etmesini umuyorum. Bu davetin gerçekleşmesi halinde, vatandaşı kucaklayan bir yönetimin varlığının vücut bulduğuna kanaat getiririz. Biz ancak bu şekilde yaşadığımız tahribatı onabiliriz ve korunması gereken değerlerimizi koruyabiliriz.

Muhabbetle… 

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.