Doğa olayını afet olarak yaşamış bizler, doğa harikası olan bu topraklarda bu kaynaklarımıza zarar verme ihtimali olan üretim tesislerine neden odaklanıyoruz?

Asıl kaynaklarımızı kullanmak yerine neden kaynaklarımıza zarar verecek hamleler yapıyoruz?

Açılan beton santralleri, plastik kasa fabrikası, Amanoslar’da sessiz yürütülen orman tahribatıyla imar arazileri oluşturulması ve daha şu an bilmediğimiz niceleri.

Sanayi şehri mi olmak istiyoruz?

Samandağ yapılaşma anlamında neyin önünü açtığının farkında mı?

Bu soruları çevreci kimliğimle sormuyorum? Bu soruları yeniden inşaa edilecek ya da onarılacak bir toprağın evladı ve mimarlarından biri olarak soruyorum?

Bayram öncesi gündem olan ”plastik kasa fabrikası”nın Mahallede insanların yaşadığı alanlarda kurulması talebini sorgulamak, sadece çevreci bir bakış açısı ile bütün halkımız için kapsayıcı olmayabilir. Plastik kasa fabrikası eğer plastik enjeksiyon kalıpla üretim yapacaksa atık olmayabilir ama delme, kesme, yıkama, talaşlı bir üretim ise atık oluşturur mahallede ki yaşantıya da zarar verir. Lakin yarattığı plastik ürün bir atıktır ve çevreye zararlıdır. Bu fabrika plastik atık dönüşümü yapan çevre kirliğine olumlu etki olacak ve mahallede kurulacak bir fabrika olsaydı sadece çevreci bakış açısından ne diyecektik? Sadece çevreci söylemlerle bir işe karşı çıkmak sağlıklı sonuç getirmeyebilir? Asıl sorulması gereken mahallede kirlilik yaratmayacaksa; bu fabrika açılsın mı, oraya? Bu açılışa karşı çıkma halinin sadece çevreci kriterlerle olmaması gerektiğini vurgulamak isterim. Sorarım; bu işi karlı bulup, bir başkası da yanına bir fabrika kurarsa neyin önü açılmış olur? Bize miras kalan bu topraklara hainlik etmeyelim. Biz de miras bırakabilelim evlatlarımıza…

Açılan beton santrallerine gelince de aynı soruyu sorup düşünmek gerekmez mi? Yamacı tarım arazisi ve güzergahı turizm alanı olabilecek bir saha da yapılması ve izin verilmesi ilçenin kaynaklarına nasıl bir müdahaledir? Beton santrallerine ihtiyaç vardır. Ama üretim noktaları çok çok iyi planlanmalıdır?

Bir beton santralimiz yeni açılan bizi denizimize, Milleyhamıza bağlayan çevre yolundadır, bir diğeri Kapısuyunda eşsiz bir doğa parçasında hatta altında tarih yatan hazin arazi üzerinedir. Soruyorum bu noktalarda beton santralleri kurmak ve kurulmasına izin vermek neyin önünü açar?

Bize miras kalan bu topraklara hainlik etmeyelim. Bizde miras bırakabilelim evlatlarımıza…

Ya Amanoslar’da sessiz yürütülen ormanların tahribatıyla imar arazileri oluşturulması ve maden araştırılması? Bunlar neyin önünü açıyor? Bize miras kalan bu topraklara hainlik etmeyelim. Bizde miras bırakabilelim evlatlarımıza…

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın

Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına öncelikli hizmete, yıllardır hizmet almaya susamış Samandağ ilçesinden başlanması talebi üzerine;

Afet sonrası yaşananlara rağmen umudumun arttığını ifade ederek, öncelikle Türkiye’mize ve Hatay’ımıza ardından Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet ÖNTÜRK’e ve AKP teşkilatına hayırlı olmasını diliyorum. Sayın Mehmet ÖNTÜRK’ten yapacağı hizmetlere ilgili yereli duyan bir noktadan, doğal kaynaklarımızı ve doğamızı koruyacak, bilimin ışığında bir zemini şiar edinerek hareket etmesini umuyorum. Rezerv Alan, Kıyı Kenarımız, Moloz Döküm Sahaları vb. birçok alanda hizmet adına ortaklaşmaya hazır olduğumu ifade ederek ;”Bize miras kalan bu topraklara hainlik etmeyelim. Bizde miras bırakabilelim evlatlarımıza…”diyorum.

Samandağ Belediyesi ilk olağan meclis toplantısı üzerine;

Toplantının 2. yarısını izlerken affınıza sığınarak ama bir gerçeğimi de sizlerle paylaşmak isterim. Midem çok ama çok bulandı.

Ahh! ahh1 çektiğim dakikalarla geçti toplantıyı izlemem. Kaynak nedir? Tasarruf nedir? Kaynak yönetimi nedir? Kul hakkı nasıl yenir ve nasıl göz yumulur ‘demokrasi’ adı altında? Emek-değer ve para denklemleri üzerine şaşkınlık yaşadığımı belirtmek isterim. PARA’yı kaynak olarak görmek bir faciadır.

Bu şekilde TASARRUF planlaması bir faciadır.

Hakiki kaynak olmayan parayı, kaynak olarak gören bilincin, KAYNAĞI emek üzerinden KORUMAYA çalışması bambaşka bir faciadır.

‘Demokrasi ‘gereği bunu kabul etmek zorunda kalmak daha büyük faciadır.

Hakları gasp edilmeye çalışılan ekibin para için burada değiliz ifadeleri ‘kendi kul haklarını kendilerinin yemeleri’ noktasında bir faciadır.

Oluşturulan bazı komisyonlarla ilgili faciaları bir sonraki muhabbette yapalım inşallah. Zira bana bunlara şahit olmak çok ağır geldi.

Yeni yönetime bizlere toplantıya ve yaşananlara şahit olma alanı açtığı için teşekkür ediyorum. Yazımın üst satırlarında belirtilen konular ve ilk toplantıda şahit olduğumuz bilinçten ötürü, Samandağ halkının da bu sürece sağlıklı bir şekilde katılmasını sağlayacak acil olarak ‘HAKİKİ BİR KENT KONSEYİ KURULMASI’ talebini hatırlatmak istiyorum. Cumhuriyet Halk Partisini Samandağ ilçesinde hakim olan vizyonunu incelemeye davet ediyorum. Zira bu vizyon Hatay yenilgisi sonrası ‘HATAY’A SAHİP ÇIKIYORUZ’ oluşumuna çokça zarar verecektir.

Muhabbetle…