Öğrenciler, Yağmursuyu Hasadı Uygulamasıyla tanıştı

Samandağ Çevre Ve Turizm Derneğinin ev sahipliğinde, Samandağ Kaymakamı Emre Dündar’ın oluru, hayırseverlerin katkıları ilçemiz mimarlarından Gizem Cabaroğulları’nın koordinasyonuyla Emre Rona eğitmenliğinde Kuraklık ve susuzlukla mücadele için, yağmur suyu hasadı ve gri suların yeniden kullanımına yönelik ilçemizde ilk uygulamalar gerçekleşti.

Şebeke suyuna erişimin kısıtlı olduğu kırsal bölgelerde, uzun vadeli su güvenliğinin çözümü genelde su kuyularına bağlıdır. Oysa bu, ancak insan ömrü ile sınırlı bir gelecek planıdır ve uzun vadeli su güvenliğini görmezden gelir. Sürdürülebilir su yönetiminin birinci adımı olan yağmur suyu, hem kişisel kullanım, hem bitkisel üretim, hem de toprak rehabilitasyonu için diğer tüm seçeneklerden önce düşünülmesi gereken birinci kaynaktır.

İlçemizde Yağmursuyu Hasadı Uygulamasının yapıldığı ilk nokta Sutaşı Mahallesindeki Konteyner kent oldu. Çevre Koruma ve Turizm Derneği Başkanı Mişel Atik ve Defne Şehit Serkan Talan Mesleki Ve Teknik Anadolu Lisesi Tesisat bölümü Öğrencilerinin de katılımıyla Eğitmen Emre Rona, Yağmursuyu Hasadı kurulum çalışmasını gerçekleştirdi.

Konu ile ilgili çalışma sırasında görüş aldığımız Mimar Gizem Cabaroğulları, “Yağmur suyu hasadı doğanın bize verdiği nimeti fark ettiğimiz ve nimeti verene şükür edebildiğimiz bir çalışma. 

Afet sonrası doğa olayının doğal olduğunu, doğa olayını afete dönüştürenin insanın seçimleri olduğunu gördük deneyimliyoruz. Afete dirençli kent ne yazık ki sürekli masa başında fikir toplantılarında ya da belli yasalarla zorunluluklar koymakla gerçekleştirilemez. Şehrin kullanıcılarının sahiplenmediği hiç bir fikir ya da uygulama daim olmaz. Ancak hâl ehli olmayı hatırlayarak sahada uygulama örneklerini arttırarak gerçekleşme olasılığı arttırılabilir.

Afet sonrası ilk süreçteki koşullarımızı hatırladığımızda, hepimiz sokaklarda iken artçılar devam ediyor iken çeşitli sebeplerle yapılarımıza giremediğimizde depolanmış bir yağmur suyunun o anlarda ne kadar ihtiyaç olabileceğini hepimiz yaşadık. Her mahallede belli aralıklarla olsa ne kolay olurdu.

Kurulan konteyner alanlarının alt yapı sisteminde toplu olarak var olabilseydi. 

Depolama sayesinde yüzeye düşen su miktarı daha az olacağından su basmaları daha az gerçekleşir. Bu su tuvaletlere bağlandığı zaman şebeke suyu daha az kullanılır.

Alt yapı sıkıntısı dolayısıyla şebeke suyu verilemediği zaman zaruri ihtiyaçlar buradan kolaylıkla sağlanabilir.

Hatta yağmur suyu arıtılarak içme suyu haline getirilip bu yaşam alanlarında insanlara temiz içme suyu sağlanabilir.  

Böylece dayanışma için (plastik şişelerde ne kadar ve nasıl beklediği belli olmayan şekilde, dağıtım için mazot harcanarak, insan beden gücü fazlası ile kullanılarak ) su dağıtmak yerine başka ihtiyaçlar konusunda dayanışma sağlanabilir.

Aynı zamanda tarım arazilerine kurulan bu konteyner alanlar bir süre sonra tarım için sahipleri ile tekrar buluştuğunda bir katma değer kazanmış olur bu sulama depoları tarım için kullanılır.

Harcanan para sürdürülebilir bir amaç için kullanılmış olur ve milli servet korunmuş olurdu. Geç değil süreç uzun inşallah olur.

Biz bu küçük çalışmamızda afete dirençli kent için bu şehrin deprem bölgesi olduğu gerçeğini deneyimlemiş ve gelecekte bu şehrin kurucuları ve yaşayanları olacak olan genç kardeşlerimize uygulama yaparak göstermek ve anlatmak istedik.

Defne Şehit Serkan Talan Mesleki Ve Teknik Anadolu Lisesi Tesisat bölümü kardeşlerimize basit uygulamayı gösterip iş hayatında bu modeli önerebileceklerini hatırlattık.

Rona’nın verdiği teknik bilgiye; https://www.facebook.com/100064645183878/videos/772437201472433 linkinden ulaşılabilir.

Jan Suphi Beylüni Anadolu liseli kardeşlerimize de kendi kuracakları yeni konut ya da tarım alanlarında tercih etmelerine dair sohbet yaptık.

Şuan Sutaşı konteyner kenti, Sutaşı Çarşısı ve Jan Suphi Beylüni lisesinde 3 örnek mevcut örnekleri arttırmaya devam edeceğiz. Merak eden, uygulamak isteyen herkes bilgi almak için bize Samandağ Çevre Koruma ve turizm Derneğinden ulaşabilir.

Bu uygulamayı söylemden öteye hale geçirenlere, kamusal alanlarda yapılabilmesi için izin veren Sayın Kaymakamımız Emre DÜNDAR’a ve bu konunun daha çok insana ulaşması için destek olan Samandağ Ayna Gazetesi yayın ekibine teşekkür ediyoruz” dediler.

Emre Rona Kimdir;

Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nin Müzik Hazırlık Okulu’nda konservatuar eğitimi aldıktan sonra, 2005 yılında Arkeoloji ve Sanat Tarihi üzerine lisans eğitimini tamamladı. Müziği bırakmadı ve yurt dışında yüksek lisans yaptıktan sonra Türkiye’de çalışmaya devam etti. 2010 yılında Emet Değirmenci ve Agustin Sepulveda Sariego eğitmenliğinde Erdek’te düzenlenen “Permakültür ve Ekolojik Restorasyon” kursuna burslu katıldı ve insanın doğadaki yerine dair daha önce düşünmediği şeyleri düşünmeye başladı. Aynı yıl, Türkiye Permakültür Araştırma Enstitüsü’nün İstanbul’da düzenlediği, Bill Mollison ve Geoff Lawton

eğitmenliğinde yürütülen “Permakültür Tasarım Sertifika Kursu”na katıldı ve hayatı değişti.

Profesyonel müzik kariyeri hedeflerinden vazgeçti ve 2011-2013 yılları arasında Türkiye’de ve yurtdışında sırt çantasıyla dolaşarak, eko-çiftlikler, eğitim merkezleri ve sivil toplum örgütlerinde çalıştı. Permakültür, bahçecilik, ekolojik mimari, atık ve su yönetimi, alternatif teknolojiler gibi konularda bilgi ve deneyim edindi. Christian Shearer, Richard Perkins, Chakra Widia, Penny Livingston, Steve Read gibi isimlerle çalıştı. Eğitimler, seminerler ve konferansların organizasyonunda görev aldı. 2013’te Türkiye’ye dönerek Datça’ya yerleşti.

2014 yılında, İstanbul Permakültür Kolektifi ile birlikte eğitimler düzenlemeye başladı. 2015’te Buğday Derneği’nin Datça’da yürüttüğü, GEF Küçük Hibe Programı tarafından desteklenen “Datça’da Doğa Dostu Tarım İçin Organik Atıklardan Organik Gübre Üretimi” projesinde danışman ve eğitmen olarak çalıştı. 2016-2017 yıllarında, Buğday Derneği’nin AB desteğiyle yürüttüğü “Türkiye Çöpünü Dönüştürüyor!” projesinde danışman olarak görev aldı, belediyelerin organik atık yönetimi hakkında kapasite geliştirmesine yönelik uluslararası çalışmalara dâhil oldu. Bu iki proje kapsamında, “Sağlıklı Toprak ve Sağlıklı Bitkiler için Kompost Rehberi’” ve “Belediyeler için Kompost Rehberi” kitaplarını hazırladı.

Kısaca, 2010 yılından bu yana gıda üretimi, verimli enerji sistemleri, yerel kaynaklara dayalı onarıcı sistemler, aromatik bitki yetiştiriciliği ve işleyiciliği, sürdürülebilir atık yönetimi ve yağmur suyu hasadı gibi konularda çalışıyor, öğreniyor, uyguluyor, danışmanlık yapıyor ve eğitimler veriyor. Halen Datça’da yaşıyor.

Haber – Foto: Ümit Dadük Sağaltıcı