6 Şubat depremi sonrası Hatay’ımız için talep ettiğimiz bütüncül olan master planın temel taşlarından biri de; hiç bir kriz ve riske maruz kalmayan değil, her ne sebeple olursa olsun beklenmedik bir biçimde ortaya çıkan durumlar karşısında hazırlıklı olan ve çözüm üretebilen Hatay şehri inşasının önceliklenmesidir.

6 Şubat afeti sonrası ve şu an seçim sürecinde gerek merkezi yönetimin, gerek yerel yönetime talip olanların en çok gündeminde olan kelimelerden biri de “afetlere karşı dirençli kent”. 

Şimdiye kadar ki yönetim biçimi, insanın deneyiminden ders alamayan hali ve insanın doğa ile bağlantısını hatırlayamaması üzerine “afetlere karşı dirençli kenti var edebilmek için ilk adım; İMAR DÜZENİ İLE DEĞER (para) ARASINDAKİ İLİŞKİDEN BAŞLAMAK OLMALI. Neyi mi anlatmak istiyorum. 

– Tapusu sende olan arsandan dere yatağı geçiyorsa, derede senin kadar o arsanın sahibi arsada ortağın var HATIRLA!

– Tapusu sende olan arsada eski bir suyolu varsa, arsa ortağın şimdilik burada değil gelecek ve yerini talep edecek HATIRLA!

– Tapusu sende olan arsanda sulak alan varsa, senin tapuna ortak kuşlar ve başka hayvanlarda var dönem dönem gelip kısa süre zaman geçirip gidecekler HATIRLA!  

– Tapusu sende olan arsanda zemin sadece 2 kat inşaat yapmana elverişli ise (fay hattı, toprak yapısı vb) tapunun parçası toprak sana diyor ki ‘ben sadece bu kadar taşıyabilirim’ onu DUY!  

– Tapusu sende olan arsan tarım arazisi ise bitkiler, ağaçlar ve hayvanlar senin ortağın KABUL ET! 

– Tapusu sende olan arsan ormanlık alan ise; koca koca yıllanmış dünyanın senden çok sahibi olan ağaçlar arsanın ortağı GÖR! 

– Tapusu sende olan arsa dağlık alansa yaban hayatı ve içindekiler ORTAKLARIN! 

– Tapusu sende olan arsada tarih (sit alanı) varsa bastığın yere titizlikle davran HİSSET!

– Tapusu sende olan arsanda yolun karşısındaki komşunun zemini 5 kat inşaat yapmaya elverişli ise, aynı yoldayız neden bu haksızlık deyip elverişsiz zemine 5 kat isterim. Emsal var, tam karşımda demekten vazgeç canım amcam, kardeşim, ablam. Hem kendi tapulu toprağını küstürürsün. Hem sana verilen rızka hamd etmemiş olursun. 

– Tapusu sende olan arsanda imar durumu oluştururken toprak üzerinde çalıştığını, gökyüzünün altında kendine mekan yaptığını FARK ET ki; yağacak yağmuru, yer altı sularını, güneşi hesaba katasın. Arsanda ağaçlara yer ver mesela, sokaktaki hayvanlara geçit ver, yağmurun toprak ile buluşmasına izin ver.

Bütün bunların varlığına şükür ederek kur, hepsiyle iş birliği yaparak kur yaşam alanını. 

Bu birliktelik parayı da getirir şüphe etme. Bak depremden sonraki günlerde PARA’nın geçmediği, değerini kaybettiği günleri biz yaşadık HATIRLA! 

Ortaklık kelimesi insanoğlu için çatışma dolu bir kavramdı şimdiye kadar. Aileler, şirketler, kardeşler çoğunlukla uyum içinde deneyim yaşayamıyor ortaklık konusunda. Kimi çok verici, kimi çok alıcı ve bir süre sonra olay olur ortaklıklar. AYNI DOĞA OLAYININ AFET OLAYI olması gibi.

Belki de doğa ile var olan görünmez bağlarla bağlı ortaklığımızı HATIRLAMADIĞIMIZDAN böyle yansıyor yaşantımıza ne dersiniz? Dayanışmanın en güzel örneğini yaşamış bizler haydi Allah’ın yarattığı her varlık ile ortaklığımızı hatırlayarak bu bilincin bolluğunu, bereketini, huzurunu var edelim.

Yönetime talip abilerim, amcalarım sizlerde bu bilinçle, HATIRLAyarak izin verin yapılacaklara ki, DOĞA olayı, AFET olmasın. Yağan yağmur bereket olsun, Allah’ın rahmeti olsun. 

Muhabbetle…

Gizem Cabaroğulları (Mimar)