Afetten sonra bir adım atacaksak bu bilimin ışığında ve afet bölgesi olduğumuzu hatırlayarak olmalı.

Afet sonrası bir ilin, ilçenin ve mahallenin yöneticilerinin ve ekibinin liyâkatli olması ve kriz anlarında yönetim kabiliyetlerinin ne kadar önemli olduğunu inanılmaz ve acı bir deneyim ile yaşadığımızı hatırlatmak isterim.

Afetin 11. ayında Başkan ERYILMAZ İBB’nin desteği ile Hz.Hızır türbesi etrafını; dışardan gelenlerin size yakışmıyor ifadeleri sebebiyle, göze hitap etmek için,

3 semavi dinin ortak yapısı olan makama yakışması için,

nezih ve estetik olması için,

3 ayda bitirilecek peyzaj ve park çalışmasını başlatmış bulunmakta. Hayırlara vesile olsun…

Şimdi sormayalım mı? 

1) Bu ifadelerde Samandağ halkına hizmet nerede? (Bakın Başkan kim için ve ne için zaman,emek ve para harcıyor.)

2) Samandağlı bir hemşehrimizin katkısı ile İBB’den destek alabiliyorsak, afet sonrası destek konusu ve önceliği (iyi-kötü afet anında ve surecinde bize alan olan (bir sürü çadıra mekan olan) yeri, bu kadar yıkımın arasına dahil etmek) ne kadar doğru?

3) Bu projeler neden bize anlatılamıyor. Bir canlı yayında sadece bır resım gosterılıyor? Projeyı kım hazırladı? Kim son şeklini verdı?Ne zaman yerelden destek alarak projeler üreteceksiniz?

4) Yoksa bu proje 4 yıl önce 2019 senesinde yapılmaya çalışılan”deniz türbesi projesi” inanç turizmi projesi”nin(“Marka projelerimizden biri olan Hızır A.S. makamı ve çevresinde yapılacak olan, ulusal ve uluslararası inanç turizmine hizmet edecek olan projenin sunumu, bugün Belediye binamızda; Hatay Valisi Sayın Rahmi Doğan, Hatay Milletvekili Sayın Serkan Topal ve Samandağ Kaymakamı Sayın Murat Kütük’ün katılımlarıyla, ülkemizin önemli mimarlarından Ali Esat Göksel tarafından yapıldı. Hızır A.S. Projesi’nde; yeşil alan, kütüphane, ibadethane, otopark ve aşevi bölümleri bulunuyor. Hızır A.S. Projesi, Türkiye inanç turizmi alanında da bir ilk olacak. Uluslar-arası alanda büyük yatırımlara imza atan Hataylı hayırsever işadamları Sayın Mehmet Sözbilir ve Sayın Erkan Gül’ün desteklediği proje, bölgemiz için de büyük bir atılım olacak.” -Cemil Yıldız-) başlangıcı mi? 

5) Diyelim ki gerçek ihtiyaç bu biz bilmiyoruz.Samandagın bu kadar yıkıma rağmen, kötü konteynır kent koşullarına rağmen, altyapı sorunlarına rağmen, mülkiyet krizlerine rağmen, bizi huzura erdirecek ve nefes aldıracak projelerden biri bu. O zaman soruyorum ilçenin mimarlarından biri olarak, Bu proje afetten sonra yaşadığımız, deneyimlediğimiz sorunlara ihtiyaç olabilecek bir tasarım olarak güncellendi mi? 

Eminim güncellenmedi. Olsaydı ballandıra ballandıra o ifadelerle proje tanıtımı yapardınız.

Siz sormadan nasıl güncellenmesi gerektiğine dair afeti yaşamış bir mimar olarak birkaç fikrimi buradan soru sorarak beyan edeyim. Afet sonrası yıkımın en az olduğu deniz bölgesi nefes aldığımız bir yer oldu.(Milleyhaya moloz toplanma alanı olmasına rağmen)

Parklarımızda yağmur suyu toplama sistemi olsaydı, parklarımızda belediyenin temizliğini üstlendiği sahil kenarında duşlar ve tuvaletler olsaydı, 

Parklarımız lambalarının ve içinde bulunan mekanların elektriğini güneş enerji panelleri ile sağlamış olsaydı, 

Parklarımız gölgesi olan ağaçlarla yeşillendirilmiş olsaydı, 

parklarımız içme suyu bağlantısına sahip olsaydı, 

parklarımız bir mutfağa sahip olsaydı afet süreci nasıl geçerdi?

Olmadı. Şu an soruyorum afet bölgesi olma halimiz değişti mi? Fay hatları yer mi değiştirdi?

Dilerim yanılıyorumdur. Yayında gösterilen resimde bütün bunlar vardır.

Ya da hazır yıkmışken kıyı kenar çizgisi kanunu gözetip kumsal olarak kamuya bırakıp başka alanları bilimin ışığında park olarak mı düzenleseniz?

Bakın. Bu topraklar afet gördü diye her yardım edeceğiz diyene peşkeş çekilebilecek topraklar değil. Artık, bu topraklarda kararlar alınırken; önce Rabbimin kulu olan bu memleketin insanını ardından bütün yarattıklarını(detaylandırayım hava, su, toprak, hayvan, bitki vb)hesaba katmak zorundasınız. Biz bu afetten dersini alanlar ve hatırlayanlar buradayız…

Muhabbetle…

Gizem Cabaroğulları (Mimar)