NEZAKETSİZLİĞE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK! HALKIMIZ ÇÖZÜM ARIYOR SORUN DEĞİL!
Bugün yoğun bir gündü. Sabah halkımızın haklı olarak deniz kıyısına yakın yerde dökülen enkaz molozlarına yönelik tepkisi vardı. Yalnız bırakamazdık, bırakmadık. Şu an ilçemizde yıkılan sekizyüz binanın enkazı oraya taşınıyor ve ne yazık ki yetkililer, kendilerinin ifadelerini esas alarak söyleyebiliriz, enkazı toplayacak uygun (en az zarar verecek) yer bulabilmiş değiller.

Ne olursa olsun deprem bölgesinde depremzedeye yönelik değil bir müdahaleyi, yüksek bir ses tonunu bile kaldıramayız. Bu konuyu bugün gerek kaymakam gerekse vali bey ile görüştük. Bizlere o enkazın kalıcı olmayacağı, nisan itibarı ile ayıklama sürecinin başlayacağı ve istense bile o alanın daha fazla enkazı kaldıramayacağı, kendilerinin ilçe genelinde uygun bir yer arayışını kesintisiz sürdürdüğü ve bizlerin böyle bir alan bulması durumunda buna açık oldukları bilgisi verildi.
Bu yönde bir çalışmamız en kısa sürede ve mühendisler üzerinden yürütülecek. Bu konu ile ilgili olarak da ayrıca İlçemizdeki tüm koordinasyonlarla bir toplantı yapılacak ve sonucu halka duyurulacak.
Bugüne kadar yetkililer ile halkın gerçek temsilcileri arasında bütün çağrılara rağmen bir koordinasyonun sağlanmamasının ceremelerini çekiyoruz. Bu konu da gündeme geldi. Koordinasyonlar toplantısında ortaklaşılması durumunda bundan sonra yetkililer ile halkın gerçek temsilcilerinin koordinasyonu için bir temsilci ekibimiz de olabilir. Buna kapalı değiller.

Bugün ağır bir yıkımın altındayız ve elbirliği ile bunu aşmaya çalışıyoruz. Olağan üstü hal var fakat bu sadece yasal bir durum değil. Halkın da olağanüstü hali var. Bizleri bekleyen dört (psiko-sosyal-sağlık-hukuksal-ekonomik) depreme eğer şimdiden dayanışmacı bir akıl ile hazırlık yapmaz isek halkın olağanüstü hali hepimizi ezer geçer. Bu nedenle her yetkili ve gönüllü bunu bilerek hareket etmeli ve yara sarmak dışında bir hedefi olmamalı.
Bugün ayrıca tarafımıza yansıyan bir nezaketsizlik oldu. Yetkililerin talebi üzerine sendika olarak koordinasyon merkezlerinde ve gönüllü olarak çalışmak üzere görevlendirdiğimiz üye-öğretmenlerimize yönelik hiçbir nezaketsizliğe tahammülümüz yoktur. Hele ki yardım dağıtım merkezlerinde gönüllü olarak çoluğunu çocuğunu günlerce görmemeyi göze alarak ASLI YILMAZ , abisinin henüz kırkı çıkmadan orada olmalıyım diyerek merhem olma derdi ile bir şey yaratmaya çalışan ESRA ASLAN ,üye ve öğretmenlerimize yönelik “SEN BENİ TANIYOR MUSUN “ diyen kim olursa olsun, diyeceğimiz tek bir söz var: TANIMIYORUZ, TANIŞIRIZ VE CÜMLE ALEME TANITIRIZ NOKTA.

Bu sorunu ilçenin yetkilileri ile görüşeceğiz ve sonuç alacağımızı düşünüyoruz. Sonuç alamazsak ( ilgili öğretmenlerimizin gönüllü görevlerine iadesi ve nezaketsizlik yapanın en nazik tabiri ile gönüllerini alması şeklinde) üye-öğretmenlerimizi en yüksek ses ile sahipleneceğiz.
Bugün güzel şeyler de oldu elbette. Mesela yetisiz bir yetkili ilçemizdeki görevinden alındı. Sendikamıza gelen çocuklarımız yüzleri gülerek ayrıldı. Tarsus’tan dostlarımız yürekleri ve dolu elleri ile geldi. Okullarımız gönüllü öğretmenlerimiz üzerinden her geçen gün biraz daha cana dokunuyor. Desteklerimiz kesintisiz devam edecek. Yalnız değiliz tabi ki nice koca yürekli dostumuz ile…
Bugün ayrıca ikinci haftadan itibaren hayata geçirdiğimiz psiko-sosyal destek içerikli çalışmamıza , Hamit hocamızın hazırladığı proje kapsamında Almanya’dan da dostlarımızdan destek geldi.
ATAMASI YAPILMAYAN, ÜCRETLİ, ÖZEL SEKTÖR ÖĞRETMENLERİ İLK GÜNDEN BU YANA DEPREM BÖLGESİNDE VE HİÇBİR BEKLENTİ İÇİNE GİRMEDEN, HİÇ KİMSEDEN TALİMAT BEKLEMEDEN YOKTAN VAR EDİYOR. KADRO ANALARININ SÜTÜ GİBİ HELALDİR, VERİN…
İlk gün söylediğimiz yerdeyiz. Dayanışmayla aşacağız. Umutsuzluk yasak. Onca acıya rağmen bir tebessüm… Halkımıza, gönüllülerimize ve ilgililere sevgi ve saygılarımız ile…25.03.2023