30-40 yılını devlete, millete hizmetle geçirmiş vatandaşlarımızın hayatlarının son döneminde ekonomik geçimsizlik nedeniyle adeta ölümle burun buruna bırakıldığını ifade eden EMEKLİLER, sorunlarını ve gelir durumlarındaki adaletsizliği her ortamda gündeme getiriyor.
Açlık sınırının 13.500 ₺ olduğu bir dönemde milyonlarca emeklinin 7.500 ₺ gibi komik bir rakama talim ettiğini belirten Bakkal Dükkanından Emekli Olan Safi Görür isimli amca, ‘yetkililerin elini vicdanına koyarak empati yapması gerekiyor’ dedi.
Yıllarını Devletine, milletine hizmetle geçirmiş emeklilerimize yoksulluk içerisinde bir hayatın reva görülmemesi gerektiğini ifade Ede Safi Amca, “ben gurbet yüzü görmedim. Atadan kalma bir araziyi yıllarca ekip biçtim. Hem çiftçilik yaptım hem dükkanımı çalıştırdım. Ezan sesiyle toprakta başlayan mesaim, ezan sesiyle kepenk kapatmayla son buluyordu. Ne uyku ne de rahat bildim yıllarca. Bugün geldiğim noktada dükkan yok, tarla ve maaşla geçiniyorum. Ekip biçtiğimi yiyorum. Bu yaşta tarlada çapadayım hala, kızım! Bunca emeğimin karşılığı bu olmamalı.
Bizler Samandağlılar yıllar boyunca devletine sığınmış, güvenerek yaşamaya çalışan bir noktadan bu duruma gelmemeliydik. Bu bize reva değil! Güvendiğimiz kurumların özellikle deprem zamanını yaşadığımız şu günlerde bize sahip çıkması gerekir. Para yaşlılıkta daha çok lazımdır.
Bu zamanda sağlığımız için yaptığımız harcamaların haddi hesabı yok. Bir doktor muayenesi, bir elektrik faturası, bir ilaç yüzdelik parası derken gıdaya giyime pul kalmıyor kızım. Büyüklerimiz yıllarca emekliliği, elindeki altın bilezik diye nitelemişler de söz havada kaldı kızım. Çalıştığımızla bilezik yapaydık şimdi krallar gibi yaşardık! Devlet büyüklerimizden tek temennimiz bu maaşlara 200’le 500’le değil hakkıyla zam yapmalarıdır” dedi.
Haber – Foto: Ümit Dadük Sağaltıcı