" width="160" height="600" />
REKLAM ALANI

(160x600px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
" width="160" height="600" />
REKLAM ALANI

(160x600px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Samandağ Ayna Haber

YENİDEN BAŞLAMAYA ÇALIŞIRKEN

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
YENİDEN BAŞLAMAYA ÇALIŞIRKEN
116 views
05 Temmuz 2023 - 17:03
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

6 Şubat 2023’de gece 7,7 şiddetinde depremle sarsıldık. Uykudaydık! Nice analar, nice babalar, çocuklar, gençler, yaşlılar, göçük altında kalarak can verdi. Evlerimiz başımıza yıkıldı. Günler haftalar hatta aylarca Saat, 4.17’de uyanır olduk. Uykumuzun en derin yerindeydik. Dışarısı karanlıktı,  dışarda dondurucu bir soğuk vardı. Çıplak ayakları ve gece kıyafetleri ile sokağa fırlayan insanlarımız, kendi çaresizliklerini unutmuş, yıkılan evlerinde bıraktıkları canlarının derdine düşmüşlerdi. Soğuk vurunca yüzlerine gözyaşları yanaklarda tomurcuklanan buz kristallerine dönüşmüştü.

Günün ışıması ile birlikte korkunç tablo ortaya çıktı …

Aman Allah’ım! İlçenin yarısından fazlası ya yıkılmış ya da ağır hasar almıştı. Samandağlı, kan ağlıyordu, Hatay yetim kalmıştı, Adıyaman’ın üstünde kocaman bir karabulut vardı. Çığlık çığlığaydı Gaziantep. Karalar bağlamıştı Urfa, ağıtlar yakıyordu ölenlerine…  

Türkiye işte bu hüzünlü tabloyla 6 Şubata gözlerini açtı. Televizyon başına kilitlendi insanlarımız… Her geçen dakika, her geçen saat, boğazlara atılan düğümleri çoğaltıyordu. Semaya açılan eller, dudaklarda dualar, yakarışlar, deprem felaketine uğrayan canlarımız içindi.

Kardeşlerimiz, analarımız, bacılarımız, evlatlarımız, dostlarımız enkaz altında can çekişirken; biz, bu toprakların kahırlı insanları olduk bir anda.

Depremin yıktığı binaların enkazı altından sağ veya yaralı her canla birlikte buruk bir sevinci yaşar olduk günlerce.

Son yüzyıl içerisinde ülkemizde meydana gelen bu kaçıncı felaketti?

Bu felaketler, bize gösteriyor ki biz millet olarak, ülke olarak depremle yaşamak zorundayız. Üzerinde yaşadığımız üstü acılı ve sancılı ülkenin maalesef dibi de bizlerin çok daha eğitimli, çok daha şuurlu, çok daha donanımlı olması gerektiğini yüzümüze vuruyordu.   

Prof. Dr. Naci Görür’ün, Elazığ depreminden sonra söyledikleri hâlâ kulaklarımızda. Görür, “Doğu Anadolu fay hattı uyandı” dedi. Akıl, bilim ve öngörü bunun böyle olacağını bildiriyordu.  Peki, olan devam eden ve devam edecek olan deprem gerçeği karşısında ne yapıldı?

Peki, bütün bu olan ve yapılanlar karşısında vatandaş ne yaptı?

Sustu. Akıl ve bilim görmezden gelindi.

Kahramanmaraş Pazarcık’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremin yarattığı büyük yıkımın ardından beş ay sonra yeniden okurlarla buluşmaya çalışan bir yerden Merhaba.

Siz deyin yüzler ben diyeyim binler hayatını kaybetti. Yiten canlarımız ile birlikte nice canlılar da yaşama tutunamayanlar arasında tarihte yer aldı. Kimi asrın, kimi yüz yılın felaketi dedi deprem üzerine. i

Ben ise yaşamsal yıkım diyorum.

Çok fazla yaralımız yanı sıra hayatını yitiren canlarımız var. Huzur içinde uyusunlar. Geride kalanlar mı? Bu acıya karşı direnme gücü diliyorum.

Bugün bu yazıyı kaleme almak o kadar güç ki. Kişi insanlığından utanıyor. Evleri yıkılan, sokakta kalan çoğu yurttaşlarımızın hala çadırda kalıyor olmasıyla her türlü haşereye karşı savunmasız kalması, konteynerlere sığınanların ise aşırı sıcaktan kalp krizi geçirme noktasına gelmesi. Düşünemiyorum artık. Bedenen sağlam olan insan bu halde ise, ya yatalak insanlar, kronik hastalar, özel tedaviye gereksinim duyanlar? Onlar bu ağır koşulları daha da güç karşılamıyor mu? Depremden hemen sonra örgütlenen yardım seferberliklerine rağmen 5 ay sonra bile yaşamsal koşullarımızın hala eksik olması ile ilgili sitemimizi kime edelim.

AFAD’A mı, Kızılay, TBMM, Samandağ Kaymakamlığı, Hatay Valiliği yok ben bilemedim, dış sese uyalım Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz diyelim!

Bu memlekette işte o kadar kolaydır insanı hedef almak. O kadar kolaydır kara çalmak. Ama kime neye yarar, milyon defa falan iş yapmadı deyin; bu yaşadığımız yıkımın gerçekliğini değiştirir mi?

Bu memlekette onur duyulacak öyle kahramanlar var ki, onların önünde saygıyla eğiliyorum. Marifet mevcudu kanalize etmek değil, yoktan var etmek, paylaşmak. Sevgiyle, saygıyla kırmadan dökmeden.

Ömrüm yetmez ki, ‘biz sendikalıyız diyerek’ belki elindeki ekmeği kaybedeceğini bilebile ‘sesimi duyan var mı’ diyenlere ulaşmaya çalışanı. Gece gündüz engelliden, bebekli annelere ulaşmaya çalışanları. Bir bir örüldü ilçemde dayanışma örneği.  Çeşitli kuruluşların yardım toplama etkinliklerine katılanlar, var güçleriyle çalıştı. Bu övgüye değer dayanışma, gelecek için büyük umut verdi.

Samandağlı, ne memleketlisinin, ne de şehir dışından katılım gösteren kara gün dostlarını unutmayacak.

Biliyor musun sevgili okur, ilk defa hayıflandım. Çokça ulaşmaya çalıştım İzmir, Elâzığ depremzedelerine. Meğer kendi başına gelince anlıyormuşsun, yapığın yardımın okyanusta bir damla bile olmadığını. Daha çok yapmalıymışım. Daha çok koşmalı, başkalarına da ulaşmalıymışım.

Sizce en çok ne acıttı bizi; ölüm mü, kefensizlik mi, cenazelerimize ulaşamamak mı, hayatta kalmak mı?

Mesela; depremden sağ çıkan oldu mu sizce? Unutur muyuz, çıkar mı Samandağ cenaze evinden?  

Her depremde görüldüğü gibi bu depremde de kamu binaları yıkıldı, hastaneler, köprüler çöktü, otoyollar ve bölünmüş yollar yarıldı, havaalanı ikiye ayrıldı, binalar, okullar, öğrenci yurtları yerle bir oldu. Tarıma emanet edilmesi gereken ovalara, imar izni vererek ve hatta bununla övünerek depremle mücadele edemeyiz.

Kaçak yapılara ruhsat verenler, İmar affı ya da İmar barışı adı altında yasa çıkaranlar, bu yapılara “Hatay’ın zaten %80’i kaçak yapı” diyerek imar ruhsatı vermeye devam eden HBB belediye başkanı, belediye meclis üyeleri, imar müdürleri, gerekli kontrolleri yapmayan yetkililer yerli yerinde dururken sadece yüklenicilerin (müteahhitlerin) üzerine gitmek göz boyamak olabilir mi?

Bilgisizlik, bilim dışılık, siyasi ve parasal hırs deprem önlemlerinin önüne geçmedi mi? Daha kaç depremle insanlık, ulusal ve uluslararası alanda medyanın manşeti olacak.    

Tarım alanlarında mimari, çevresel ve zeminsel altyapı incelenmeden, inşaat yaparak, inşaat malzemesinden kısıtlama yaparak, bina içindeki taşıyıcı kolonları keserek depremle mücadele edemeyiz.

Deprem nedeniyle özellikle en ağır yıkımı yaşayan Samandağ’ımızda birçok önlemlerin hızla alınması gereklidir. Hatay Samandağ’ında gözümüz hala yaşlı,  gönlümüz hala yaslı…

Değerli okurlar, her sayımızda deprem günlüğünü bir bir işleyeceğiz. Temennim, ilçenin tarihine not düşecek arşivi oluşturabilmek. Siz de gazetede deprem günlüğüne not düşmek isterseniz, bize 0532 174 05 58 nolu telefonumuzdan ulaşabilirsiniz.

Saygılarımla.

Ümit (Dadük) Sağaltıcı

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.