CHP Heyeti Hatay’daki incelemelerini tamamladı:

CHP heyeti, Maraş depremlerinde en çok can kaybı ve yıkımın yaşandığı illerden Hatay’da incelemelerini tamamladı. Heyet, depremin üzerinden altı ay geçmesine rağmen kentteki sorunların hâlâ devam ettiğini söyledi.

CHP heyetinin Samandağ programı Samandağ Belediyesi ziyareti, Samandağ Belediyesi önünde Basın açıklaması, Nilüfer Belediyesi konteyner kent ziyareti, Deniz Sitesi Adem Nural Meslek Lisesi yani ziyaret ve Vakıflı Mahallesi ziyareti şeklinde oldu.

Maraş merkezli depremlerde büyük yıkımın yaşandığı Hatay’a giderek incelemelerde bulundu. Gözlemlerini aktaran heyet, Hatay’da depremin üzerinden altı ay geçmesine rağmen depremzedelerin barınma, gıda, sağlık ve güvenlik gibi birçok ihtiyaçlarının giderilmediğini aktardı.

‘Hatay kaderine terk edilmiş’

Hatay’da inceleme yapan CHP heyetinden Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, halkın deprem sonrası yalnız bırakıldığını söyledi. Nazlıaka, “Devletin Samandağ’da insanları üvey evlat gibi gördüğünü yurttaşlar bize anlatıyor. Hatay kaderine terk edilmiş durumda. Çadır kentlerde çok ciddi sağlık sorunları var. Hijyen sıkıntısı yüzünden orada kalan depremzedeler sağlık sorunları ile baş etmek zorunda kalmış. Bir yandan geçim sıkıntısı, bir yandan işsizlik, temel gıda maddelerine dahi ulaşmakta zorlanıyorlar” dedi.

‘Kayıplar nerede?’

Enkazdan çıkartılıp kimliği tespit edilemeyen binlerce cenaze olduğunu vurgulayan Nazlıaka, “Biz bunlar için uğraşacağız. Kayıp yurttaşlarımız ile ilgili bakanın ağzından hiçbir şey duymadık. Kayıp çocuklar nerede, kayıp yurttaşlar nerede? Bunlarla ilgili ne yapıyorsunuz? Biz bu konunun peşini bırakmayacağız. Kayıp insanlar konusu bizim her zaman gündemimizde olacak” diye konuştu.

‘Güvenlik sorunu var’

Güvenlik sorunundan bahseden Nazlıaka, “Kız kardeşlerimizin yaşadıkları güvenlik sorunu var. Çocuklara yönelik istismar ve kadına yönelik şiddet, taciz vakaları olduğunu duyuyoruz. Devletin gerekli güvenlik tedbirleri alınması gerekiyor” dedi.

‘Asbest riski var’

Enkaz kaldırma çalışmalarındaki asbest tehlikesine dikkat çeken Nazlıaka, “Enkaz kaldırma çalışmaları yapılıyor ama mevzuata uygun yapılmadığından yurttaşlar solunum yetmezliği sorunları yaşanıyor. Burada asbest riski var” diye konuştu.

‘Esnaf can çekişiyor’

Kentin ekonomik olarak da büyük yıkım yaşadığını belirten Nazlıaka, “Burada yaşayan yurttaşlarımızın finansal konularla ilgili sorunları var. Burada esnaf can çekişiyor. Sanayi kalmamış durumda” dedi.

‘Samandağ’da Belediyenin çalışmaları engelleniyor’

Temel sorunları bile çözülemediğini anlatan Nazlıaka, “Hatay hâlâ sıkıntı içinde. Konteyner kentlerde su, elektrik kesintileri çözülmedi. Hatay’ın sorunlarını çözmek, kentin eski güzelliklerine kavuşturmak ve hak ettiği değeri kazandırmak için CHP olarak elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz. Hem sahada hem de Meclis’te Hatay’ın sesi olmayı sürdüreceğiz. Okulların durumları iç açıcı değil. Hasar görmüş ama onarılmamış okullar var. Belediyemiz Samandağ’da canhıraş bir şekilde çalıştı. Belediyemiz Samandağ’ı tekrar ayağa kaldırmak için projeler üretiyor. Ama bunları hayata geçirmeleri engelleniyor” diye konuştu.

‘Akciğer hastalıkları had safhada’

CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin ise gözlemlerini şöyle anlattı: “Hatay adeta mezarlık bir kent gibi. Enkazın yüzde 25’i bile kaldırılmamış. Kara düzen bir şekilde enkazdan kaldırılıyor. Ayrıştırma yapılıyor. Tozun havaya uçuşması ve asbest maalesef kentin üzerini kaplamış durumda. Kentteki ağaçlar tozdan birer heykel gibi olmuşlar. Bu da insan sağlığını çok olumsuz etkiliyor. Tabipler Odası’nı da ziyaret ettik. Akciğer hastalıkları ve solunum yolu rahatsızlıklarının had safhaya ulaştığını anlattılar. Uzun vadede de bunun kanserojen olabileceğine ilişkin söylemleri oldu.”

‘Gıda 10 gün önce kesilmiş’

Konteynerler ve çadırlardaki durumu da anlatan Şevkin, şöyle konuştu: “Artık yavaş yavaş insanların kalıcı konutlarda barınmaları gerekirken tarım alanlarının üzerinde yoğun konteyner kentler oluşmuş. 50 derecelere ölçülen sıcaklık çadırlar ve konteynerlerde 70 derece olarak hissediliyor. Enkaz tozları altında yaşam mücadelesi veren insanlar su sıkıntısı çekiyor. Hijyen yok, ilaç yok. Gıda da 10 önce kesilmiş. Başınızın çaresine bakın denmiş. NATO’nun, Birleşmiş Milletler’in yemek dağıtımı var. İnanın kilometrelere varan kuyruk var. Bir, bir buçuk saat bekleyen insanlar var. Yaşlı olanlar, ‘Vazgeçip aç yatmayı göze alıyoruz’ diyorlar” dedi.

‘Yeterli doktor yok’

Şevkin, sağlık alanında yaşanan sıkıntıları da şöyle özetledi: “Hamile kadınlar ne yazık ki hiçbir sağlık kuruluşu ve kadın doğum uzmanları olmadığı için de kontrol yaptıramıyorlar. Defne’de bir hastane inşa etmişler ama doktor sıkıntısı var. Var olan doktorların bir kısmı vefat etmiş, göç edenler var. Çocuklarına eğitimi sağlamak üzere başka kentlere ailesini gönderen ama hâlâ orada hizmet veren doktorlar da var. Ama yeterli değil.

Ne yazık ki performans diye bir şey var doktorlar için. Bu sağlanmadığı için diğer kentlere oranla daha fazla özel teşvik alması gereken bu doktorlar çok daha düşkün fiyatlarla çalışmak durumunda kalıyorlar. Bu yüzden buraya özellikle öğretmenler için, memurlar, doktorlar için, kamu çalışanları için özel bir statü uygulanmalı. Memurların teşvik edilmesi için daha yüksek ücretler verilmesi gerekiyor.”

‘Öğretmenler nerede kalacak belli değil’

İktidara seslenen Şevkin, şu çağrıyı yaptı: “Ben buradan Cumhurbaşkanına ve tüm ilgili bakanlara, sesleniyorum. Depremde hayatını kaybetmiş ama hâlâ bulunamayan onlarca insan var. Bir ay sonra oklular açılacak. Hiçbir okul henüz kullanılabilir durumda değil. Öğretmenler nasıl atanacak, nerede kalacaklar belli değil. Milli Eğitim Bakanı Adana’dan ne yazık ki, ‘Belediyeyi merkeze otoriteyle uyumlu çalışacak bir hale getiririn’ açıklamasında bulunuyor. Sayın Milli Eğitim Bakanı ya bakanlığını yapsın ya istifa etsin.”

‘Sıkıntılar azalacağı yerde artmış’

Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur ise şöyle dedi: “İki günden beri 11 milletvekilimiz Hatay’dalar. Ne yazık ki bu altı aylık sürede Hatay’da sıkıntılar azalacağı yere artmış. Barınma konusunda sıkıntılar var. İnsanlar halen çadırlarda kalmaya devam ediyorlar. Bir ay sonra okullar açılacak. Ama hâlâ okullar onarılmamış. Okullar açılana kadar tamamlanacak deniliyor. Umarım yetişir.”

‘Meclis derhal açılsın, çalışmalara başlasın’

CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış da kadınların, çocukların, gençlerin, yaşlıların, engelli ve hasta olan tüm Hataylıların perişan halde olduklarını vurguladı. Hatay’ın kaderine terk edildiğini dile getiren Kış, çadır kentlerde çok ciddi sağlık sorunları olduğunu, hijyen sıkıntısı sebebiyle salgın hastalıkların baş gösterdiğini, depremzedelerin bir yandan geçim sıkıntısı, bir yandan işsizlikle boğuştuğunu ve temel gıda maddelerine dahi ulaşmakta zorlandıklarını anlattı.

AKP hükümetine seslenen Kış, Meclis’in derhal açılması ve çalışmalar başlaması çağrısında bulundu. Depremzedelerin hijyenik olmayan koşullarla ve haşerelerle mücadele ettiğini vurgulayan Kış, hastanelerin yetersiz kaldığını, Defne ilçesinde ameliyathane olmadığını, Samandağ’da MR çekilemediğini, anjiyo yapılamadığını, hastaların uzak yerlere sevk edildiğini, kadın doğum servislerinin kapalı olduğunu aktardı.

‘İntihar vakaları artabilir’

Psikolog ve psikiyatri bölümlerinin de yetersiz olduğunu dile getiren Kış, yalnız bırakılan, seslerini duyuramayan bölge halkının psikolojik olarak çok kötü durumda olduğunu, kısa bir süre önce 70 yaşında bir kişinin intihar ettiğini ve intihar vakalarının artmasından endişe duyduklarını söyledi.

‘Beslenme sorunu yaşanıyor’

Depremzedelerin yemek kuyruklarında saatlerce sıra beklediklerini, bölgede üç öğün yemek sorunu yaşandığını, gıdaya ulaşmanın bile lüks haline geldiğini aktaran Kış, evini, barkını, tüm varlıklarını kaybetmiş insanlara bu çileyi çektirmenin iktidarın en büyük ayıbı olduğunu söyledi.

Haber Merkezi