Son Dakika
Bahara girdiğimiz şu günlerde kışın hareketsizlik nedeniyle alınan kiloları hızla verme telaşıyla yeniden karşı karşıyayız. Bu endişeli ruh hali, uydurma şok diyetlerin tam da içinde bulunduğumuz dönemde mantar gibi artmasına neden oluyor. Toplum olarak, her zaman bir bahane bulup zayıflama sektörünü hareketlendirip, yeni bir şok diyet yaratılmasına zemin hazırlıyoruz. Fazla kilolarımızdan kurtulmak için düşük ağırlıklı, tek besine dayalı şok diyetlere yöneliyoruz. Ancak önemli olan, herkesin birbirinden farklı yapı, kilo, boy ve genetik mirasa sahip olduğunun unutulmaması.
Şok diyetlerin popülerliğinin arttığı son günlerde bu konuda bilinçli olanları kazanan olarak görmeliyiz. Hızlı kilo vermenin marifet olmadığını hatta ne kadar hızlı olursa o kadar sağlıksız olduğunu söylemek mümkündür. Kısa süre zarfında daha fazla ağırlık kaybını hedefleyen danışanların bilmeleri gereken esas konu hızlı kilo kaybının kalıcı olmadığıdır. Fazla kiloların vücudumuzda yağ olarak depolandığını artık hepimiz biliyoruz. Bu yağların gitmesi ve görünürde de farklılıkların ortaya konması için gerekli olan tek şey ise: doğru beslenmek! Şok diyetlerin uygulama ömürleri çok çok kısa olmakla beraber; uzun vadede sonuçları da pek iç acıcı olmamaktadır. Şok diyetler genellikle kısa sürede hızlı kilo vermeyi sağlıyor. İstenen kiloya ulaşıldıktan sonra diyet bırakılıyor. Diyet bırakılınca mahrum bırakılan yiyecekler abartılı ve dengesiz bir şekilde tüketiliyor ve vücuda besinlerle alınan enerji birden artıyor. Harcanan enerjiden daha fazla enerji alınması sonucunda, yavaşlayan metabolizmanın da etkisiyle verilen kilolar hızla ve fazlasıyla geri alınıyor. Besinsiz kalan vücut bunun sonuçlarını ani olarak gösterebilmektedir. Gerek böbrek hastalıkları, gerek safra kesesi sıkıntıları, karaciğer yağlanmaları, diyabet, kronik kabızlık gibi hastalıkların yanında psikolojik hastalıklara da eğilimler başlayabilmektedir. Bu yüzden kişiye uygun olarak hesaplanmış fazla düşük kalorili olmayan listeler zayıflamak için en uygunudur. Doğru zayıflamak için, beslenme uzmanınıza danışın.
Şok diyetler çok düşük kalorili olduğundan vücudumuz bu düşük kaloriye adapte olduğunda harcadığı enerjiyi azaltıyor. Kilo verme yavaşlıyor veya duruyor yani metabolizma yavaşlıyor. Bununla birlikte yetersiz vitamin ve mineral alımına bağlı olarak beslenme yetersizlikleri oluşuyor. Yavaşlayan bir metabolizmayı hızlandırmak maalesef o kadar da kolay değil. Bu nedenle bu tür diyetleri yapanların metabolizmaları kolay kolay eski hallerini almaz. Vücutlarındaki besinlerin yetersizliğini düzeltmek ise zaman ister. Vücut yapıları normal insanlara göre daha yumuşak ve sarkık olur.
Şok diyetler tepeden tırnağa olumsuz etkileriyle sağlığımızı tehdit ediyor. Vücudumuzda yer alan sistemlere göre verebilecekleri zararlar;
Sinir sistemi: Halüsinasyon, depresyon, unutkanlık.
Solunum sistemi: Uyku apnesi (kısa süre solunum durması), solunum güçlüğü.
Sindirim sistemi: Yutma güçlükleri, iştahsızlık, ishal, kabızlık, sindirim sistemi ağrıları.
Dolaşım sistemi: Dolaşım bozuklukları, düşük tansiyon, postüre bağlı hipo-tansiyon (duruşa göre tansiyon düşüklüğü, yüksek kan yağları(kolesterol, trigliserit), ani kalp krizi.
Endokrin sistem: Hormonal bozukluklar, kan şekerinde düşüklük.
Beslenme yetersizlikleri: Saç dökülmesi, deride kuruma ve çatlaklar, deride pullanma, soluk ten rengi, anemi(kansızlık).
Şok diyetlerin bunlara ek olarak baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, yorgunluk, bulantı, kusma, diyare (ishal), konstipasyon (kabızlık), adet düzensizliği, böbrek taşları, soğuğa dayanıksızlık, saç dökülmesi, uyuşukluk, tırnak kırılması, bazal metabolizmada azalma gibi yan etkilerine dikkat çekiyor.
*Doğru kilo vermek karar ve gerçekçilik gerektirir, kilo vermenin ve verilen kilonun korunmasının ciddi ve önemli bir iş olduğunu unutmayın. Fazla kilo ciddi bir problemdir ve şok diyetler gibi 2-3 günlük bir kandırmacayla asla çözülemeyeceğini kabul edin.
*Uyguladığınız diyet programını ve yaşam şeklinizi benimseyin. Sağlıklı alışkanlıklar kazanın ve bırakmayın.
*Sabırlı olun, acele etmeyin. Amacınız yağdan kaybetmek ve başarınızın uzun süre korunabilmesi olmalı.
BESLENME ÖNERİLERİ
DİKKAT
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
09 Aralık 2019 Köşe Yazıları, Üst Haberler, Yerel
02 Aralık 2019 Köşe Yazıları, Yerel
13 Kasım 2019 Köşe Yazıları, Yerel
08 Kasım 2019 Ekonomi, Köşe Yazıları, Üst Haberler, Yerel