" width="160" height="600" />
" width="160" height="600" />

Samandağ Ayna Haber

Samandağ Eğitim Sen’den 5 Ekim Çağrısı

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Samandağ Eğitim Sen’den 5 Ekim Çağrısı
4 views
07 Ekim 2025 - 17:52
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

“UMURLARINDA DEĞİLİZ” ÇIĞLIĞIYLA KUTLAMA

Eğitim Emekçileri Dünya Öğretmenler Günü’nde Sorunlarını Haykırdı: “Dayanışma Olmadan Kurtuluş Yok”

Samandağ Eğitim Sen, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladığı çarpıcı mesajda, eğitim emekçilerinin yaşadığı ekonomik ve sosyal zorluklara dikkat çekerek, bu özel günü mesleğin onuruna yakışır koşullarda kutlayamamaktan duydukları üzüntüyü dile getirdi.

“UMURLARINDA DEĞİLİZ!” başlığıyla yayımlanan açıklamada, öğretmenlerin ve tüm emekçilerin insanca yaşam mücadelesinin görmezden gelindiği vurgulandı ve tüm emek cephesi dayanışmaya davet edildi.

“Emeğin Kıymeti Her Geçen Gün Yok Sayılıyor”

Sendika, 5 Ekim’in bir kez daha “insanca koşullarda” kutlanamayan bir gün olduğunu belirterek, “Çünkü biz öğretmeniz; çünkü biz emekçiyiz. Ve bu ülkede emeğin, alın terinin, insanca yaşamın kıymeti her geçen gün biraz daha yok sayılıyor” ifadelerini kullandı. Açıklamada, sadece öğretmenlerin değil, ülkedeki milyonlarca emekçinin benzer yoksulluk ve yoksunluklar içinde olduğu kaydedildi.

Samandağ Eğitim Sen, içinde bulunulan zorlu yaşam koşullarının en acı yanının ise, bu duruma mahkûm edenlerin umursamazlığı olduğu görüşünü dile getirdi. Ne kendilerini yönetenlerin ne de topladığı vergilerle maaş alanların öğretmenlerin dertlerini umursamadığı ileri sürülerek, “Oysa biz insanız; onurlu bir yaşamı hak eden, üreten, düşünen, öğreten insanlarız. Ama bu haklar yalnızca kâğıt üzerinde var” denildi.

Yıkık Okullar, Yoksul Öğretmenler, Aç Öğrenciler

Mesajda, eğitim sistemindeki ve genel kamu hizmetlerindeki sorunlar somut örneklerle gözler önüne serildi. Okulların fiziki koşulları, öğretmenlerin ekonomik durumu ve öğrencilerin yaşadığı sıkıntılar şu cümlelerle ifade edildi: “Yollarımız bozuk, okullarımız yıkık, sınıflarımız kalabalık, öğretmenlerimiz yoksul, öğrencilerimiz aç…

Ayrıca, kent yaşamındaki sorunlara da dikkat çekilerek, “Kentlerimizde yürünecek kaldırım, nefes alınacak park, içilecek temiz su kalmadı. Belediyelerden bakanlıklara kadar her kurumda aynı tablo: Hiçbirinin umurunda değiliz” eleştirisi getirildi.

Eğitim alanındaki temel sorunlar ise madde madde sıralandı:

Norm Fazlası Tehdidi: Okul yetersizliği nedeniyle öğretmenlerin norm fazlası olma tehdidiyle karşı karşıya kalması.

Atanmayı Bekleyen Öğretmenler: Yüzbinlerce genç öğretmenin işsiz kalması.

Ücretli Öğretmenlik: Ücretli öğretmenlerin açlık sınırının altında ücretlerle çalıştırılması.

Deprem Bölgesi: Deprem bölgelerinde eğitimin hâlâ konteyner okullar ve konteyner yaşam koşullarında sürdürülmesi.

Bu sorunlar karşısında Millî Eğitim Bakanlığı‘nın “umursamaz” davrandığı ifade edildi.

Diğer Kamu Hizmetlerindeki Çöküş

Sendika, umursamazlık tablosunun sadece eğitim alanıyla sınırlı kalmadığını belirterek, diğer kamu hizmetlerindeki aksaklıkları da eleştirdi. Sağlık sisteminde yaşanan “çöküş”e, uzman doktor ve ambulans eksikliğine dikkat çekilirken, itiraz eden sağlık çalışanlarının sürgün edildiği belirtilerek Sağlık Bakanlığı‘nın da eleştirilerin odağı olduğu kaydedildi. Adalet sisteminde ise “düşünmek ve sorgulamak suç sayılıyor” denilerek Adalet Bakanlığı da umursamazlıkla itham edildi.

Vatandaşların temel hizmetlere erişim zorlukları ise şöyle özetlendi: “Elektrik, su, iletişim, ulaşım, barınma, güvenlik… Her biri ayrı bir çile. Her biri için vergi ödüyoruz ama karşılığında yalnızca sessizlik ve umursamazlık buluyoruz.

Kurtuluş Çağrısı: “Tek Başımıza Hiçbirimiz”

Açıklamanın en vurucu kısmı, emekçilerin içinde bulunduğu psikolojik duruma ve çözüm önerisine ayrıldı. Sendika, artık emekçilerin de birbirini umursamaz hale gelmesinin acı bir durum olduğunu, herkesin kendi derdine gömüldüğünü belirtti. Ancak bu durumdan çıkışın yolunun dayanışma olduğunun altı çizildi: “Oysa yalnızız, yorgunuz ama haklıyız. Ve şunu unutmamalıyız: Tek başımıza hiçbirimiz, bir araya geldiğimizde her birimiziz!

Dayanışma olmadan kurtuluşun mümkün olmadığını vurgulayan Samandağ Eğitim Sen, “Susma, sustukça sıra sana gelecek” ve “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganlarını hatırlattı. Bu sözlerin gereğinin yerine getirilmemesi durumunda, yok sayılmanın kendi sessizliğiyle onaylanacağı uyarısında bulunuldu.

Mücadele Sözü ve Genel Çağrı

Mesaj, tarihi bir göndermeyle sonlandırıldı: “Tarih, direnenleri değil; sessiz kalanları unutmuştur. Bu yüzden biz unutulmayacağız.

Samandağ Eğitim Sen, eğitimin ve emeğin onurunu korumak için mücadele eden öğretmenler olarak, insanca yaşam, güvenceli istihdam, laik ve kamusal eğitim hedeflerinden asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

Tüm eğitim emekçilerinin 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü kutlayan sendika, son olarak tüm emek cephesini dayanışmayı büyütmeye ve safları sıklaştırmaya davet etti: “Şimdi değilse, ne zaman!

Ümit Dadük Sağaltıcı

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.