Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı Kurtderesi Mahallesi’nde, 6 Şubat depremlerinin ardından TOKİ projeleri adı altında uygulanan acele kamulaştırma kararlarına karşı büyük bir direniş yaşanıyor. Yıllardır

emek verip yetiştirdikleri zeytinlik ve narenciye (portakal, mandalina) bahçelerinin ellerinden alınmasına ve yok edilmesine karşı çıkan mahalle sakinleri, seslerini duyurmak için kamulaştırılan arazilerde bir miting düzenledi.
Kurtderesi halkı ve destekçileri, 5. Etap TOKİ projesi için el konulan bahçelerin arasından yürüyerek miting alanına ulaştı. Benzer acele kamulaştırma kararlarının Vakıflı, Kapısuyu, Mağaracık ve Tekebaşı köylerinde de alındığı ve birçok arazinin sahiplerinin haberi olmadan TOKİ’ye devredildiği vurgulandı.

Temel Talepler ve Tepkiler
Mitingde yerel halk, siyasi parti temsilcileri ve çevre örgütleri, yargı süreçleri tamamlanmadan ve çevresel etki değerlendirmesi yapılmadan alınan bu kararların tarımsal üretimi, ekolojik dengeyi ve kültürel mirası tehdit ettiğini dile getirdi.
Tertip Komitesi adına yapılan açıklamada, “Bu topraklar, bu ağaçlar bizim. Onlar sadece gelir kaynağı değil, kimliğimiz ve geleceğimizdir” denilerek talepler sıralandı:
Kamulaştırmalar derhal durdurulsun.

Gasbedilen topraklar geri verilsin.
Kesilen zeytin ve narenciyelerin yerine yenileri dikilsin.
Samandağ Belediye Başkanı Emrah Karaçay, “Hasat döneminde bir yıllık emeği yok sayılan yurttaşların zararları ödensin. Burada sadece ağaç yok, alın teri var” diyerek halkın taleplerini Bakan Murat Kurum’a ilettiklerini belirtti. Ayrıca TOKİ sosyal donatı alanlarının bölgenin yapısına uygun ve kamu arazilerine inşa edilmesini talep etti.
Siyasi Destek ve Eleştiriler
Mitinge katılan siyasi isimler, iktidarın politikalarını sert bir dille eleştirdi:
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Hatay’ın deprem sonrası en fazla mağdur edilen kent

olduğunu savundu. “Hiçbir yerde bu kadar rezerv alan ilan edilmedi, hiçbir yerde bu kadar toprağa el konulmadı. Neden? Çünkü burada iki amaç var. Birincisi demografiyi değiştirmek, ikincisi ise halkın tapulu arazisine çökmek” dedi. TOKİ projelerinin depremzedeyi “müşteri” olarak gördüğünü belirten Hatimoğulları, 5. etap TOKİ’lerin derhal hazine arazilerine kaydırılması çağrısında bulundu ve taş ocaklarının da halk sağlığı nedeniyle kapatılmasını istedi.

TÖP Sözcüler Kurulu üyesi ve DEM Parti Milletvekili Perihan Koca, iktidarın “depremi bir fırsat kapısı gibi görüp Hatay’ı yağlı projelerin laboratuvarına dönüştürdüğünü” ifade etti.
TİP PM Üyesi İrfan Değirmenci, “Acele kamulaştırma demek, halkın toprağına el koymak demektir” diyerek uygulamaları eleştirdi ve “Vatandaşın tapusuna çökme!” tepkisini gösterdi. Devletin görevinin güvenli konutları kamu arazilerine yaparak yurttaşı mağdur etmemek olduğunu vurguladı.
Can Atalay’dan Direnişe Selam

Mitingde, cezaevinde bulunan Gezi davası tutsağı avukat Can Atalay‘ın gönderdiği mesaj okundu. Atalay, “Bu topraklar bizim tarihimiz, emeğimiz, geleceğimiz ve onurumuzdur” diyerek Kurtderesi halkının direnişini selamladı. “Kesilen ağaçların yerine diktikleri fidanlar umudun nişanesi oldular. Kurtderesi halkı yalnız değildir” ifadeleriyle desteğini iletti.
Mücadele Devam Edecek

Tertip komitesi, Kurtderesi mücadelesinin Akbelen, Artvin, Mağaracık gibi ülkedeki diğer ekoloji direnişleriyle ortaklaştığını belirterek, “Er ya da geç kazanan, toprağına, doğasına, emeğine, yaşamına ve geleceğine sahip çıkanlar, direnenler olacaktır” mesajını verdi.
Kurtderesi halkı, mücadeleyi sadece sokakta değil, hukuki başvurular ve imza kampanyaları gibi demokratik yollarla da sürdüreceklerini, çözüm talep ettiklerini ve sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını vurguladı.

Ümit Dadük Sağaltıcı