Eğitim Sen Samandağ Temsilciliği, Millî Eğitim Bakanlığı’nın norm kadro uygulamalarındaki keyfîlik ve hukuksuzluk iddialarına karşı İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. (Cuma günü) saat 15:00’da yapılan açıklamada, eğitim emekçileri, öğrenci ve veliler mağdur eden uygulamalara karşı örgütlü direniş çağrısı yaptı.

“Keyfîlik ve Hukuksuzluk Bizi Buraya Mecbur Etti”

Sendika tarafından yapılan açıklamada, Millî Eğitim Bakanlığı’nın kendi koyduğu kuralı ve yönetmeliği dahi çiğneyerek hareket ettiği vurgulandı. Eğitim emekçisinin alana çıkış nedeni, “mutlaka ve mutlaka ya bir haksızlık ya bir hukuksuzluk veya keyfilik” olarak nitelendirildi. Açıklamada, mevcut durumun Millî Eğitim Bakanlığı’nın dayattığı “norm kadro işkencesi” olduğu belirtildi.

Açıklamada öne çıkan hukuka aykırılık ve keyfîlik iddiaları şunlar:

• Norm Kadro Güncellemesi: Daha önce yılda 1 kez güncellenen norm kadro uygulamasının, keyfî ve fiilî olarak her ay olacak şekilde güncellenmesi.
• Sınıfların Kapatılması: Keyfî olarak öğrenci sayısı 20’nin altına düşen sınıfların kapatılması-birleştirilmesi, bu konuda yönetmeliğe göre hareket eden okul müdürlüklerinin tespitlerinin ciddiye alınmaması.
• Müdürlere Yönelik Tehdit: Yönetmelikte ısrar eden müdürlere sözlü talimat ve hiyerarşiyi hiçe sayarak “bugün şu saate kadar yaptın yaptın” tehdidiyle dayatma yapılması.
• Dönem İçi Kopuş: Dönem içinde sınıfların kapatılması sonucu öğretmenin öğrencisinden, öğrencinin öğretmeninden koparılması.
• 

Deprem Bölgesinde Acılara Rağmen Gündem: Norm Kadro

Özellikle deprem bölgesi olan yerelde, yaşanan bunca acıya ve yıkıma rağmen Bakanlığın temel sorunları (barınma, ulaşım, beslenme vb.) gündemine almadığı sertçe eleştirildi. Açıklamada, Bakanlığın asıl işi gücü bırakıp, kendi kurallarını çiğneyerek eğitim emekçisini, öğrenciyi ve veliyi mağdur eden norm kadro uygulamaları üzerinden, yetkileri elinden alınan yerel idareciler ile eğitim çalışanlarını karşı karşıya getirmeye çalıştığı ifade edildi. Bu durum, “eğitim alanındaki çürümenin, akıl yitiminin ya da daha doğru bir ifade ile iradî tercihinin açık ilanıdır” şeklinde yorumlandı.

“Kurtuluş Yok Tek Başına: Direnmek, Direnmek, Direnmek”

Eğitim Sen Samandağ Temsilciliği, tüm bu keyfî uygulamaların arkasında yatan nedenin, iktidarın “asalak sermayenin güdümünde” olması ve kendi sınıfının gereğini yapması olarak değerlendirdi. Eğitim emekçisine düşen görevin ise, örgütlü ve bütün olarak direnmek olduğu vurgulandı.

Açıklamada, sendikal mücadelenin temel sloganları hatırlatıldı:

• “Susma sustukça sıra sana gelecek”
• “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”

Örgütlenmenin ve örgütlü mücadelenin tek seçenek olduğu belirtilerek, norm kadro işkencesini sona erdirmenin, kapatılan sınıfları tekrar açtırmanın ve mesleki itibarın korunmasının başka bir yolunun olmadığı dile getirildi. Aksi takdirde iş güvencesi ve kadrolu istihdamın tarih olacağı, resen atamaların ve sürgünlerin sıradanlaşacağı uyarısı yapıldı.

Son olarak, Samandağ Eğitim Sen, öncelikli olarak eğitim emekçisi dostlarını, ardından öğrenci ve velileri, hiçbir bahaneye sığınmadan haklı mücadeleyi büyütmeye ve dayanışmaya davet etti.

Ümit Dadük Sağaltıcı