Evlilik ve İlişki Terapisti aynı zamanda Cinsel Terapi Uzmanı KOZA Alile Danışmanlık Merkezi kurucusu Selda FIRINCIOĞULLARI, yazdı; “İlişkilerde bağlılık, kişiye özgürce yakınlık duyabilmektir. Bağımlılık ise muhtaç olmak ve özgür olamamaktır”
İlişkilerde bağlılık, kişiye özgürce yakınlık duyabilmektir. Bağımlılık ise kişiye bağlı olmak, muhtaç olmak, özgür olamamaktır. Evliliklerde, duygusal ilişkilerde kişiler hayatlarının merkezine koyup tek ruh tek düşünce olmaya çalışıyorlarsa o ilişkiler bağımlılığa gidiyor demektir. Bağımlı ilişkilerde izole yaşam vardır. Bireylerin birbiriyle geçirdikleri vakit fazla, aile ve arkadaşlarla geçirilen vakit azdır.
Bağımlı ilişkiler nasıldır?
Birey, karşı tarafın isteklerini, düşüncelerini ve mutluluğunu her şeyin önünde tutuyor, kendi zevk isteklerini vb. şeylerini önemsemiyorsa bu durumda bağımlı bir ilişkiden söz edilebilir. Bağımlı olan taraf sahneyi ve rolü eşine verip, kendisi sadece izlemekle yetiniyorsa bu sağlıklı bir ilişki değildir. Birey, sadece karşı tarafın isteklerini yaparak ilişkinin devam etmesini sağlar, bir nevi ilişkiye uyum sağlar. Eşinin mutlu olması için elinden geleni yapar, işlerini, hayatını ve yaşam tarzını onun isteğine göre şekillendirir. Birey aslında bu durumdan içten içe rahatsız olur, ilişkiden kopmak istemediği için de bunu sonlandıramaz. Durum devam ettikçe hayatlarındaki değişimler, başarısızlıklar vb. olaylar için partnerini suçlayarak onun kendisini bu hale getirdiğini söyler. Oysa ilişkisini bir şekilde devam ettirmek için her şeyi göze alan ve kendi benliğini dahi unutan da kendisidir. Hatalı kendisi olmasına rağmen partnerini suçlamaktadır. Ayrıca karşı taraf bir süre sonra bu durumdan sıkılabilir. İlişkiyi sonlandırmaya, evliyse eğer boşanma yoluna gidebilir.
Bağımlılığının önüne geçmek için ne yapmalı?
İlişkilerde bağımlılığın önüne geçmek için öncelikle her iki tarafın da birey olduğunu, kendi hayatlarını olduğunu unutmamaları gerekir. Karşı tarafın düşüncelerine ve fikirlerine saygı göstermeli, kendi fikir ve görüşlerini dile getirebilmelidir.
Bireyler birbirlerinin farklı yönlerini kabul etmeli, sorunlara ortak çözüm aramalıdır. Bir problem yaşandığında “senin yüzünden oldu bunlar” diyerek karşı taraf suçlanmamalıdır. Problem karşısında çözüm odaklı olarak davranılması, ilişkilerin devam etmesi açısından büyük önem taşır. Ayrıca problemlerin birlikte çözüme ulaştırıldığı ilişkilerde partnerlerin birbirlerine olan güveni de artacaktır.
Bireyler, hoşlarına gitmeyen veya rahatsız oldukları şeyler için “Hayır” kelimesini kullanmaktan kaçınmamalıdır. “Hayır” diyebilmek bazı durumlarda ne kadar zor olsa da ilişkinin ilerleyen safhaları için önem arz eder. Partnerinizin sevdiği ancak sizin hoşunuza gitmeyen bir şeyi ilişkinin başında dile getirmelisiniz. Bunu ilerleyen süreçte yapmak ilişkinin başında yapmaktan çok daha zor olacaktır. Bunun önüne geçmek için birey “Hayır” kelimesi ya da alternatifleri kullanılmalıdır.
İlişkide her şey gibi partnerlerin birbirleriyle arkadaşlık kurmaları da önemlidir. Partnerlerden birisi kendi arkadaşlarıyla vakit geçirmek istediğinde karşı tarafın bunu saygıyla karşılaması gerekir. Ancak bazı ilişkilerde kıskançlık devreye girer, partnerler birbirlerinin arkadaşları ile görüşmelerini istemez. Bu da ilişkiyi zedeleyen davranışlardandır.
İlişkide her şey gibi eşlerin birbirleriyle arkadaşlık kurmaları da önemlidir. Eşlerden birisi kendi arkadaşlarıyla vakit geçirmek istediğinde karşı tarafın bunu saygıyla karşılaması gerekir. Ancak bazı ilişkilerde kıskançlık devreye girer, partnerler birbirlerinin arkadaşları ile görüşmelerini istemez. Bu da ilişkiyi zedeleyen davranışlardandır.